Cevap: Beko'dan Breville 800ES'e
Ben böyle bir kumar oynadım hocam. Belki çoğu insana "garip", "saçma", "gereksiz" ve "hatalı" geldi aldığım karar. Ne de olsa 58mm portafiltreli, Gaggia gibi gerçek bir makine üreticisinin üretimi, ikinci eli bile çok büyük rağbet gören, modifikasyona açık bir makineyi bırakıp genel mutfak aletleri üreten Breville üretimi, thermoblocklu, 51mm pf ve basınçlı sepete sahip bir makineye geçmem yadırgandı. Sözlerim yanlış anlaşılmasın ama ben de kendimi yadırgadım.
Beko'yu sanırım 3 yıldan fazla kullandım, Breville ile henüz 2 ayım ancak dolmuştur. Zaman sağlamlığı hakkında ne gösterecek bilmiyorum ama ben şimdilik aldığım karardan hiç pişman olmadım. Zaten belki 2 senedir ilk defa espresso içtim dün. Basınçlı filtre olmasına rağmen espresso performansı da beni tatmin etti. Tabi espressoyu hep latte olarak içtiğim için diğer dostlar kadar hassas değildir damak tadım bu konuda.
Süt konusunu açmışken, benim günlük tüketimim sabah ofiste 1-2 kupa filtre kahve, akşam evde 1-2 fincan latte şeklinde. Breville sütü krema haline getirme konusunda Beko'ya göre çok daha iyi geldi bana. Belki teknik bir detaydan ziyade buhar çubuğu etkilidir, Beko'nun Silvia ile modifikasyonu ile de aynı başarı elde ediliyordur ancak Beko'yu stock kullanmış biri olarak bugüne kadar elde edebildiğim kremanın çok üzerine çıktım Breville aldıktan sonra.
Tabi bir de benim memnuniyetiminin diğer bir sebebi Sözen'den kurtulmak için aldığım Cusinart'tan da terfi etmiş olmam. Cusinart'ı alırken de biliyordum espresso için performansı yetersiz bir cihazdı ancak lezzetten ödün verme pahasına el değirmeninden kurtulmanın yolunu seçmiştim. Breville sayesinde Cusinart öğütücüyü ofise transfer ettim. Şimdi ofiste de evde de taze çekirdek keyfi yaşıyorum. Breville'e geçtikten beri aylık yalnızca evde 250gr. olan çekirdek kahve tüketimim ofis ve ev bir arada 1 kiloya çıktı.
Özetle ben 2 ayda pişmanlık yaşamadım. Bu ay tamper işini hallettim, önümüzdeki 2-3 hafta içinde de basınçsız sepet siparişi verip farkı gözlemleyeceğim.