Hazır bilgisayarın başına geçecekken Canan Teyzemin kağıt filtrelerde bulunan bromürün zehir olduğu ile ilgili fikri hakkındaki düşüncelerinizi de merak ediyorum. Keza bialetti moka pot üst filtreye bir tane (bazen de iki) kağıt koyuyorum daha berrak bir çıktı alabilmek için.
Bu Cağnan Tiyze var ya, Paracelsus'u mezarında ters çevirttiriyor bazan valla. Vay arkadaş. Yani kağıt endüstrisinde NaBr kullanılmakta ama kağıttaki kalıntı kaale alınmayacak düzeydedir yav. Ha bi de bu eleman tuz kadar suda çözünür ve çözünürlüğü yanılmıyorsam sıcaklıkla doğru orantılı. Hani yani bazı kimyasallar, çözücünün sıcaklığı arttığı zaman daha zor çözünür, bu öyle de değil. E madem çekinen varsa kağıdı bir değil iki tur yıkar, bitti gitti. Komik bi bilgi daha, umarım yanılmıyorumdur ama KBr ve NaBr sedatif ve antiepileptik olarak kullanılan bi kimyasal (üzerinize afiyet 25 yıl kadar önce o zaman dünyanın 3. büyük ilaç şirketinin Türkiye ayağında tıbbi mümessillik de yapmışlığım vardır, eğitimlerde canımızı çıkarmışlardı, çalıştığım grup içinde antiepileptikler de vardı. NaBr ya da KBr ile kendinizi zehirleyebilmek için yarım gram falan almalısınız diye hatırlıyorum)
Gelelim 21. yüzyılı metali alinyonga. Hurdacı kardeşlerimin biricik aşkı

.
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, sonra yardırır yardırır dururum

. Hatunun encek laptopunu arakladım

.
Belli kurallara uyduktan sonra, günde isterseniz 50 demleme yapın, alüminyum ile kendinize zarar ve re mez si niz. Nokta.
Gelelim kurallara. Üzerindeki oksit tabakasına zarar verebilmek için içindeki sıvının Ph değeri 4-5 civarında olmalı ya da çok uzun süre yüzeyle temas etmelidir. Yani demlemenin peşine potu yıkar temizler kurularsanız, hiç bir sorun olmaz. Ama uzun süre kirli bırakırsanız o zaman leş görünen bir moka potunuz olur. Çoğu durumda bu leş potta yapılan kahve bile zarar ver
Emez, keza yine yanlış hatırlamıyorsam böbreklerimiz günlük 40 mg civarı alüminyumun hakkından sorunsuz gelir. Böbrekleri sorunlu olanlar, diyaliz hastaları bunun dışında elbette.
Bir minik bilgi daha: Şu an lakırdısını ettiğimiz konu, sindirim sistemi yoluyla bünyeye aldığımız alüminyum. O zaman şu bilgiyi de ekleyelim. Ağız yoluyla (yiyecek ve içecekler ile) alınan alüminyumun anca %1'i sindirim kanalından emilmektedir. Eğer bir şekilde (kazıma, zımparalama, aşındırıcılarla temizleme vb) oksit tabakasına zarar verirseniz, bırakın kenara, hemen oksitlenecektir. Sadece oksit zarar görürse ve ıslaksa kurulayın ve kurubir halde oksitlenmesi için zaman verin. Öyle günler ve saatlere de gerek yok. Dakikalar içinde oksitlenir bu arkadaş.
Peki nasıl temizlemeliyiz potları? Çok basit, agresif olmayan bir sıvı bulaşık deterjanı ve sünger ile. Sonrasında alaşehir kaşağısı yapmadan iyice durulamayı da unutmamak gerek. Öyle hayri mayri gibi agresif deterjanlardan varsa da seyrelterek kullanmalı. Hiç deterjan kullanmadan olur mu? Ben pek yanaşmam, kahvenin yağı sıvaşıyor çünkü. Ha yağını salmayan görece açık kavurumları demlediğinizde bol su ile yapılan deterjansız temizlik de iş görebilir. Nedense bulaşık makinası ile arası yok bu meretin, aklınızda olsun sakın alü potları bulaşık makinasına atmayın.
Peki ne zaman korkmalıyız alüminyum kap kacak moka pot ya da çanak çömlekten?
80'ler öncesi anne yemeklerini yerken korkun. O bol ev salçası ile yapılmış, içine bol bol yüksek asitli zeytinyağı dehlenmiş yemekler var ya. Hah işte. Hadi piştiği anda koydun tabağa yedin, eyvallah, böbrekler belki halleder o kadarını. Ama o yemek 2-3 gün o alüminyum tencerede bekletilir, her öğün o tencerede ısıtılırsa, offf işte uzun vadede bu senaryo sakat. İyi de hangimiz bu devirde potta salçalı çorba neyin yapmakta?
Bir de tıpkı çelikte olduğu gibi zibilyon çeşit alaşımı var alüminyumun. Saf olarak kullanılmıyor ki. Üretici temiz ham madde kullandı ise dert değil ama youtubedaki afganlıların geri dönüşüm videolarında üretilen alü ile yapılmış bir moka potu kullanmak istemem açıkçası. E çekiklerin de farkı yok onlardan.
Özetle ne idüğü belirsiz uzakdoğu malı bir alüminyum moka potu kullanırken valla tedirgin olurum ama beni geren alüminyumdan ziyade alaşımdaki empüriteler olur. Ancak bir bialettim olsaydı, kuralına uygun olmak kaydıyla günde 50 demleme de yapsam kanımda kaale alıncak alüminyum bulamazlardı, tabi kafein zehirlenmesinden cortlardım, o ayrı konu

.